Irk Gerçek, Irkçılık Melanettir

Malatya Türk Ocağı olarak Cuma akşamları gerçekleştirmiş olduğumuz sohbet programlarımıza devam ediyoruz.

PAYLAŞ
Malatya Birlik Gazetesi - MALATYA BİRLİK GAZETESİ

Malatya Türk Ocağı olarak Cuma akşamları gerçekleştirmiş olduğumuz sohbet programlarımıza devam ediyoruz. Bu hafta CUMHURİYETİN 95. YILINDA ATATÜRK ve TÜRK MİLLİYETÇİLİĞİ başlıklı sohbet programımız için bir araya geldik. Adet olduğu üzere sohbet öncesi misafirlerimize kuru fasulye ikramımız oldu.

Kuran-ı Kerim tilaveti ve yapılan dua sonrası bir selamlama konuşması yapan Ocak başkanımız Nadir Günata Atatürk’e dil uzatanları anlamadığını belirterek “Biz o günleri yaşamadık. Savaş ortamı, yokluk, yoksulluk yılları ülkeyi büyük badirelerden kurtarıp Cumhuriyeti kuran bir ekip var. Ama biz günümüzde yaşananları da görüyoruz. O döneme göre kıyaslanmayacak derecede rahat bir ortamdayız ama yapılan pek çok hatalar var. Dolayısı ile her şeyi zamanına ve şartlarına göre düşünmek, değerlendirmek durumundayız” dedi.

Daha sonra bu haftaki konuşmacı konuğumuz olan Prof. Dr. Taner Tatar mikrofona geçti. “Şanlı liderlerin olduğu bir geçmişimiz var, hepsi birbirinden fedakar ve canlarını ortaya koymuş liderler” diye sözlerine başlayan Tatar özetle şunları söyledi:

“Batılılar liderlerinin kötü özelliklerini gizlerler, kimse özel yaşantılarını bilmez, konuşulmaz.  Çünkü millet olabilmenin bir şartı da bir kahramana ihtiyaç duyulmasıdır. Eğer bir isim etrafında toplanıldıysa bunu bozmak istemezler. Ama bizde tam tersi. Kötülemek, karlamak için herşey yapılıyor. Oysa ki tertemiz insanlar. Kurucu liderimizi tartıştırarak milleti bölmektir hedef. Atatürk’ün hayatında gayrı ahlaki diye nitelendirilecek en küçük bir olay yoktur. Zaten vakti de yoktur. Çanakkale, Kuzey Afrika, Balkanlar hepsini adım adım karışlamıştır. Hastalığının zirve yaptığı bir dönemde Hatay meselesi için bölgeye gidip saatlerce ayakta beklemiştir. Ömrü cephelerde geçmiştir.

Lidere bağlılık önemlidir. Ancak bu bağlılık hem gönül ile hem kalp ile olmalıdır. Akılsız bağlılık esarete, gönülsüz bağlılık ihanete gider. Dolayısı ile Atatürk’ü hem gönül ile sevdirmek gerekir hem de kalp ile. Gençlerimize Atatürk’ü anlatırken bu iki noktayı doyurmamız gerekir. Burada da en önemli nokta doğru kişilerin Atatürk’ü yansız, herhangi bir beklenti ve çıkar gözetmeden anlatmalarıdır. Doğru kişilerin ağzından dinlemektir. Beşeriyete kutsallık atfetmemek lazım. Anlatırken abartıdan uzak durmak lazım. Ne yaptıysa o, ne kadarsa o kadar anlatmak lazım. Zaten bahsettiğimiz kişi bir kahraman.

Bu günkü konumuz olan milliyetçilik konusu Atatürk için çok önemliydi. Bizim milliyetçilik anlayışımız batının milliyetçilik anlayışından farklıdır. Ulus batıda teritorial yani toprağa bağlı bir kavram. Irktan beslenen bir kavram. Irk batılılar için çok önemli. Kendi medeniyetleri büyüsün diye Afrika ve Amerika kıtasında en iyimser tahminle 200 milyon insanın ölümüne sebep olmuş bir batıdan bahsediyoruz.  Hep konuşulur bizde milliyetçilik akımları Fransız ihtilali ile başladı. Asla böyle bir şey yoktur. Fransız ihtilali bizdeki gayrı milli unsurları etkiledi. Bizdeki millet ve milliyet kavramı Bilge Kağan’a gider. Bizim milliyet anlayışımızın içinde sınırlar yoktur, değerler vardır. Bizim milliyet anlayışımızın temelini İslam oluşturur. Balkanlara gittiğiniz zaman göreceksiniz. Adama “dinin ne” diye soruyorsunuz “elhamdülillah Türk’üm” diyor. Bu nokta çok önemli. Atatürk’ün de milliyetçilik anlayışının içinde din vardır, değerler vardır, ırkçılık yoktur, siyasi sınırlar yoktur. Atatürk’ün şu sözünü hatırlayalım:

“Türkiye Cumhuriyetinin temeli Türk kahramanlığı ve Türk kültürüdür”. Nedir bu bahsettiği Türk kültürünün kaynağı? Elbette DİN’dir”.

HABERİ PAYLAŞ:
BUNLARA DA BAKIN