Bugün Günlerden Alper Güde, Kardeşimizin Günüdür
Alper güde 10/11/1979 günü 8 kardeşin 6'cı çocuğu olarak dünyaya geldi.
- 23.03.2020 16:14
- Güncelleme: 23.03.2020 16:16
Alper güde 10/11/1979 günü 8 kardeşin 6'cı çocuğu olarak dünyaya geldi. Baba Adı Şerif, anne adı Ayşe’dir. 2 yaşında iken zatürre sonucu menenjit hastalığına yakalandı. Acilen Malatya Devlet Hastanesinde çocuk bölümü ne yatırılır. Dr. Güler Hopoğlu, teşisi koyar ve çok güzel bir tedavi uygulanır. Doktorlar geceyi atlatırsa bir erkek oğlun olacak demiştir.
Baba sabaha kadar hem parkta dolaşır hep dua eder. Sabah ezanında annesi Alper uyandı deyince bunun sevinciyle toprağı öper baba ve iki rekat Şükür namazı kılar. İyileştikten sonra tekrar bir evlat kazandığını bilen aile biraz nazlı yetiştirir oğullarını. Hatta amcaları ona nazlı diye hitap ederler. Devlet memuru olan baba bu maaş ile geçinemeyeceğini anlayınca ek iş olarak yaz tatillerinde arazide eşiyle çalışmaya başlar. Kayısı icarı yapmaya başlayan aile gecesini gündüzüne katarak el birliği ile ailesinin geçimini sağlar. Alper büyürken gözüm hep onun üzerindeydi der babası. İlk veorta okulun ikinci sınıfına kadar Akcadağ’da okur. Sonra kalan yılını Adıyaman’da okur. Liseyi Akçadağ çok programlı meslek lisesinin elektrik bölümünde tamamlar. Bütün aile tarafından gözetip kollanır. Herkesten gizli tecilini bozdurup askerlik için yazılır.
22/05/1999 yılında acemi birliği Kayseri Komando Birliğine gider. Usta birliğine Genç/BİNGÖL ilçesine gider.. Temiz yürekli saygılı çevresindeki herkesle samimi güler yüzlü deli dolu bir çocuktur. Tek hayali vardır askerden sonra kendi işini kurup kendine güzel bir ev yaptırmaktır. O zamanlarda evlerde mermer az bulunduğu için merdivenlerine kadar mermer yaptıracağım der. En çok ablasıyla dertleşir ona ayrı bir sevgisi saygısı vardır.
Telefonunla ulaşımın kısıtlı olduğu zamanlaradır ve haberleşme mektupla sağlandığı günlerdir. O ise mektuplarını ablasına yazmaktadır. Sadece ona mektup yazar diğerlerini de ablasının aracılığı ile arayıp sorar yâda telefon eder. 4 Ağustos da son telefon görüşmesini gerçekleştirir. Annesi ve babasıyla konuşur çok sevdiği ablasını sorar rahatsız olduğunu söylemezler ve uyuyor derler. İstersen uyandıralım derler ablasına kıyamacağını bildikleri için. Sakın uyandırmayın uyusun der. Ben tekrar ararım akşama der. Fakat bu onun ailesiyle telefonda son görüşmesi olur.
Çünkü terör örgütüyle mücadelede aktif olarak görev alan Şehidimiz.6 Ağustos 2000 tarihinde bir operasyon esnasında terör örgütünün TNT Olduğu düşünülen el yapımı patlayıcıyı uzaktan kumandayla patlatması sonucu şehit olur. 3 yaşında cenabı Allah’ın Güde ailesine bağışladığı Alper’i 6 Ağustos 2000 yılında terör tekrar alır ailesinden. O güzel bir rızıkla rızıklandırılmıştır elbette.
Allah yolunda hicret edip sonra öldürülen yahut ölenleri hiç şüphesiz Allah güzel bir rızıkla rızıklandıracaktır. Şüphesiz Allah, evet O, rızık verenlerin en hayırlısıdır.” (Hac, 58)
Şehadete eren Şehidimizin defterinde yazılı olan şiiri sanki kendisi için yazmıştır.
Bülbül konmuş pınar başına
Yazık değil mi bu göz yaşına
Dağlarda bir iş gelirse başıma
Komando yazın mezar taşına
Çiçeği burnunda yirmi yaşında
Oturmuş beklerim silah başında
Eğer ismimi görürsen mezar taşında
Üstüme gelip te ağlama anam
Eğer bir gün taşınırsam eller üstünde
Asker ocağı gurbet yolunda
Uzanmış yatarken bayrak altında
Üstüme gelip ağlama anam
Topraktan aldım ben cismimi
Genç yaşta asker koydular ismimi
Çelik mermi delerse göğsümü
Benim için ağlamayın tüm sevdiklerim.
Her ne kadar herkes için benim için ağlamayın dese de şehidimiz. Mümkün olamayacak bir istekte bulunmuştur. Gözyaşları sel olmuş ve aile bireyleri biricik Nazlı diye sevdikleri evlatlarını kardeşlerini abilerini Şehadete uğurlamışlardır gün üzerinden çıkan bütün eşyaları elbiseleri üzerinden çıkan kanlı parası mezarının üstünden alınan kurumuş bir karanfil dalıyla hem onun yokluğunun vermiş olduğu acı hemde şehadetinin vermiş olduğu gururla gecen 18 yıl vardır.
Güde ailesinde. Her bayramlarda düğünlerde cenazelerde eksikliğinin hissedildiği acıların tazelendiği ama yanlarında hissettikleri ruhuyla geçen 18 yıl. Ruhun ŞAD mekânın CENNET olsun ŞEHİDİMİZ.
Mustafa GÖZÜKARA
Türkiye Harpmalülü Gaziler Şehit Dul Ve
Yetimleri Derneği Malatya Şubesi Başkanı