Nere gitsem ben bu ,dostlar elinden
Kurdular tuzağı, gel,sen dediler.
Hiç anlamadılar, garip halimden
Ateş gösterdiler,gel,yan dediler.
Çağırdılar aha, senin, has yerin
Telaşlanıp korkma,aydınlık önün
Öyle, bir çukur ki, derin mi derin
Kuyu gösterdiler, gel,in dediler.
Düşe kalka gittik, çetin bir yoldan
Bir duman geldi ki,bilmem ki nerden?
Göz gözü görmüyor, tipiden kardan
Attılar dağlara, gel, don dediler.
Önce konuştular, övgü dizdiler
Parayı bulunca ,hep, yan çizdiler
Bir biri ardından ,kuyu kazdılar
Ben ,biz dedim onlar hep ,ben ,dediler.
Seninleyiz diye ,yemin ettiler.
Hatırı, gönülü yana attılar .
Bana verdikleri,sözden caydılar
Geçmiş olsun sana ,o dün dediler.
Uzun yıllar oldu,gurbette kaldım.
Sevgiyle,hasretle,özlemle doldum.
Bir kuş olup uçtum sılaya vardım
Diken gösterdiler, gel, kon dediler.
Sömürdüler beni,ömür boyunca
Çıkar düşkünleri, çıkar bitince
Çekildiler yavaş yavaş usulca
Çaktılar selamı, bu son dediler.
Heybetli ,küheylan, kestane,doru
Parlıyor tüyleri, incedir beli
Kafa kontak ,azgın ,deli mi deli
Atı gösterdiler, gel bin dediler.
Şapur şupur, Yusuf kurbanın olam.
Hemi kuru kuru, kadanı alam.
Hem de tangır tungur ,yoluna ölem.
Feda olsun sana,bu can dediler.