Aklım yettiğince, nasihat ettim
Doğruyu kulaktan, esirgemedim.
Lafı gediğine, koyup söyledim
Sözümü dudaktan, esirgemedim.
Çıkarsa karşıma, haksızlık zulüm
İsterse sonunda, görünsün ölüm.
Zalim karşısında, hep dimdik durdum
Silleyi yanaktan, esirgemedim.
İnsanlara, gönül gözüyle baktım
Karanlığı gördüm, bir ışık yaktım.
Mazluma, mağdura gönlümü açtım
Kimseyi yürekten esirgemedim.
Mazlumu savunan, bir avaz oldum
Yanan sinelere, tatlı söz oldum.
Gaddar karşısında, çetin koz oldum
Gözümü budaktan, esirgemedim.
Bahçeler yetirdim, tarlalar açtım
Kanallar kazarak, kuyular eştim.
Fırsat bulduğumda, hep ektim, biçtim
Tohumu topraktan esirgemedim.
Nice eğlenceler, düğünler gördüm
Şenlikler yaparak, takılar taktım.
Davullar çaldırdım, kınalar yaktım
Telleri duvaktan, esirgemedim.
Nerede gördümse, bir öksüz yetim
Gücüm yettiğince, uzattım elim.
Derde derman oldum, çok yara sardım
Şefkati mahlûktan esirgemedim.
Nerede küçük bir, yavrucuk gördüm
Kucağıma aldım, öptüm kokladım.
Sağlık, uzun ömür, talih diledim
Duamı bebekten, esirgemedim.
Vatansızlık nedir, iyi bilirim
Taşın toprağına, kurban olurum.
Ben bu ülke için, canım veririm
Saygıyı bayraktan, esirgemedim.
Kim benden beklerse, iyilik yardım
İster tanış olsun, isterse yad ım.
İster adım çağır, ister soyadım
Yusuf’u Konak’tan esirgemedim.