Son zamanlar da eğitimde oldukça radikal kararların alındığı bir dönemden geçiyoruz.
Bizim isyanımız değişikliğe değil, zamanlamaya ! Bugün gelinen noktada kafalar karışık. Elbette alınan kararlar da evlatlarımızın yararına onca şey var, ama bu işin mutfak bölümü düşünülmeden kararların alınması, bazı noktaları ve milyonları maddi manevi mağdur etmiş durumda.
Tarih gibi önemli bir dersin neredeyse sınavdan kaldırılma noktasına getirilmesi ve az yerilmesi oldukça hatalı bir düzenlemedir. Tarihini öğrenmeyen çıkarları doğrultusunda sınavlara hazırlanan öğrencilerimiz belleklerinin en taze zamanında bu bilgiden ölçülmeyecekte ne zaman ölçülecek ?
Atanmaların zor yaşandığı şu dönemde özel sektörde çalışan onca tarih öğretmenine bakış açısı nasıl olacaktır varın bunu siz düşünün!
Teog’un kaldırılması ve hemen ardından üniversite sınavındaki değişikliklerin ekim ayında yapılması ile tonlarca kitaplar basıldı, emekler verildi, onca yayın kuruluşunun çalışanlarının maddi manevi zararlarını kim karşılayacak?
Fen alanın bu kadar daraltılıp ve onca dersi bitiren öğretmen ve öğrencinin emek hesabını kim ödeyecek ?
Peki sizin sonradan alacağınız kararların zamanlama acısını milyonlar maddi manevi çekmek zorunda mı ?
Bürokrasi halkı her yönü ile düşündüğü vakit demokratik çalışmış sayılır!
Bu sorunların belki cevabı yok ve artık geri dönüşü de.. Ama şu bir gerçek ki bir düzenleme yapılacağı zaman ve bu düzenleme milyonları ilgilendiriyor ise vebali ni düşünmek gerekir.
Bu ülkenin( Dernek,sendika,oda,birlik,komisyon,temsilcilikler) gibi birimleri dinlenildimi bu konuda?
Mutafağa inilmediği sürece anketler yapılmadığı sürece alacağımız her karar bir yerde nefsi olacaktır.
Bu yeni sistem de sınavın bir bütün halinde yapılması, soru sayılarının azalması ve zaman sürecinin yukarıya alınması oldukça başarılı ve takdire şayan. Fakat;zamanlama bu gün doğru yapılsaydı inanın YÖK tam not almış olacaktı.
Eğitime yürekten gönül vermiş herkese yeni sistemde başarıları dilerim…
