UTANIYORUM III - İBRAHİM YILDIZ

UTANIYORUM III


Sevgili dostlar,

Gökyüzü bazen ışıl ışıl aydınlık, uçsuz ve bucaksız,  bazen de karanlık. Bazen yıldızları seyretmeye doyamazsınız, bazen ise hiç birisini göremezsiniz. Bazen hava sıcak ve güneşli, bazen de soğuk ve fırtınalı. Bazen hava yağmurlu, bazen de karlı ve buzlu. Bazen deniz sessiz ve sakin, bazen de kudururcasına dalgalı. Bazen ağaçlar meyveli, bazen de yaprak bile bulamazsınız. Bazen çiçekler soluk, bazen de neşeli. Bazı güller pembe, bazıları da kırmızı ve rengarenk. Bazen bir kıvılcım ateş yüzlerce ev, binlerce hektarlık ormanlık alanı yakıp, kül edebiliyor. Bazen olumsuz bir davranış, kötü bir söz ya da cinsel saldırı nice aileleri sarsabiliyor, kurulmuş yuvaları bozabiliyor, hatta yok edebiliyor. Cinsel istismara maruz kalan çocuklarımızın psikolojisini bozabiliyor, hatta onların hayatlarını karartabiliyor. Sanırım hepimiz çocuklarımızı gözümüz gibi tanırız. Beden dili vasıtasıyla hal ve şahsi hareketlerinden çocuğumuza karşı yapılmış olumsuz bir davranışı hisseder ve görürüz. Çocuğumuzda cinsel istismardan şüphelendiğimizde ya da öğrendiğimiz andan itibaren savcılığa veya kolluk kuvvetlerine başvurabiliriz. Eğer daha ileri boyutta bir şey varsa yani fiili livata gibi bir durum olmuş bitmiş ise, zaten bunlar savcılık esnasında da mahkemeye sevk edildiği esnada da çocuk için rapor aldırarak bunu delil alarak tespit edilmektedir.

Burada iftira durumu ya da zan ortadan kalkmış demektir. Çocuğun yaşı küçük olduğu için her safhada avukatla ifadesi alınması gerekecektir. Adliyelerde de pedagoglar mevcut bulunmaktadır. Bu tip ifadelerden önce ve ifade esnasında çocuğa eşlik etmektedirler. Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüklerinin bünyesindeki bir bölümünde pedagogların ve psikologların bulunduğunu pek çoğumuz bilmekteyiz. Bu tür durumlarda çalışanlarla bile muhatap olmadan görüşülebilmektedir. Şiddet önleme ve izleme merkezlerinde her gün 7/24 hizmet verilmektedir. Çocuk istismarı ve Kadın istismarına yönelik son durum nedir derseniz: ‘’Türk Ceza Kanununun 102. maddesinde’’ cinsel dokunulmazlığa karşı işlenen suçlardan ve cezai müeyyidelerinden bahsedilmekte olup kanun manti aynen aşağıdaki gibidir.

Cinsel saldırı : (Değişik 6545 – 18.06.2014 / m.58)

‘’Bu maddenin birinci fıkrasında, cinsel davranışlarla bir kimsenin vücut dokunulmazlığını ihlal eden kişi, mağdurun şikayeti üzerine, beş yıldan on yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Cinsel davranışın sarkıntılık düzeyinde kalması halinde iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası verilir. İkinci fıkrasında, fiilin vücuda organ veya sair bir cisim sokulması suretiyle gerçekleştirilmesi durumunda on iki yıldan az olmamak üzere hapis cezasına hükmolunur. Bu fiilin eşe karşı işlenmesi halinde, soruşturma ve kovuşturmanın yapılması mağdurun şikayetine bağlıdır. Üçüncü fıkrasında; Suçun, (a) bendinde; beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı, (b) bendinde;  Kamu görevinin, vesayet veya hizmet ilişkisinin sağladığı nüfuz kötüye kullanılmak suretiyle, (c) bendinde, üçüncü derece dahil kan veya kayın hısımlığı ilişkisi içinde bulunan bir kişiye karşı ya da üvey baba, üvey ana, üvey kardeş, evlat edinen veya evlatlık tarafından, (d) bendinde; silahla veya birden fazla kişi tarafından birlikte, (e) bendinde; insanların toplu olarak bir arada yaşama zorunluluğunda bulunduğu ortamların sağladığı kolaylıktan faydalanmak suretiyle, İşlenmesi halinde, yukarıdaki fıkralara göre verilen cezalar yarı oranında artırılır. Maddenin dördüncü fıkrasında; cinsel saldırı için başvuruları cebir ve şiddetin kasten yaralama suçunun ağır neticelerine neden olması halinde, ayrıca kasten yaralama suçuna ilişkin hükümler uygulanır. Beşinci fıkrasında ise, suç sonucu mağdurun bitkisel hayata girmesi veya ölümü halinde, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına hükmolunur.’’  denilmekte ise de çocuk cinsel istismarı ya da kadın cinsel istismarına yönelik cinsel saldırı cezasının daha ağır olması ve caydırıcı nitelikte olması lazım diye düşünüyorum.

Peki cezası ne olmalı derseniz Bu tür suçlar için idam cezası mutlaka getirilmelidir. Sözlerim kesinlikle siz birbirinden değerli dostlara değil., cinsel saldırı suçlularına ve cinsel istismarcılarına. Burada sizlerin huzurunda yetkililere, siyasilere ve kanun koyucularına seslenişte bulunmak istiyorum. Bunlara verilecek cezalar yeterli olmayıp, Türkiye Büyük Millet Meclisinde görüşülmeden önce çoğumun cinsel istismar mağdurlarından oluşan bir komisyonun görüşüne başvurulmalıdır.  Çocuk ve kadın cinsel istismarı ya da cinsel saldırıda bulunan o pisliklere diyorum ki: Çocuklarımızın ve kadınlarımızın üzerinden o pis ellerinizi çekin artık, İdam cezası gelsin. Başka annelerin yüreği yanmasın artık! Devlet büyükleri bu konuya el atsın artık. İdam cezası mutlaka getirilmelidir. Bu pislikleri cezaevlerinde beslemeyelim. Dilerseniz internette okuduğun biz yazıyı sizlerle paylaşayım. .’’Küçük bir kuzuyla çiftleşmeye kalkan bir koç hiç görmedim mesela. Ya da buzağıya musallat olan bir boğa. Civciv kovalayan bir horoz ya da kuş yuvasına yavrularla çiftleşmek için gelen erkek bir kuş hiç görmedim.. Ne kediler de gördüm, ne de köpekler de. Yılanlar da, çıyanlar da, en tehlikeli bilinen hayvanlarda dahi görmedim.

Bırakın üç yaşı, henüz yaşı reşit olmamış bir çocuğa cinsel obje gözüyle bakabilen şerefsizlere ‘’hayvan’’ demeyin..Bu hakareti hak etmiyor o asil canlılar.. Pisliklerin olmadığı bir dünya diliyorum.’’ Cinsel saldırı ve istismar mağdurlarının genelde çocuklarımız ve kadınlarımız olması nedeniyle hemcinslerimin yapmış oldukları bu terbiyesizlilerinden, pisliklerinden ve kötü davranışlarından iğreniyorum. Ayrıca bunu yapan kimseleri kınıyorum.

Utanıyorum çocuklarımızdan, kadınlarımızdan, kızlarımızdan, utanıyorum annelerimizden, halalarımızdan, teyzelerimizden,  utanıyorum bacılarımızdan, ninelerimizden, utanıyorum bayan arkadaşlarımızdan, hanım kardeşlerimizden, utanıyorum Peygamber Efendimiz’ (S.A.V.) den, utanıyorum Rabbim C.C.’den, Bu nedenle Rabbim tüm cinsel istismar mağdurlarının yar ve yardımcısı olsun. Cinsel istismarda bulunanlara da gereken cezayı versin. Rabbim bildiği gibi etsin.

23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı münasebetiyle tüm çocuklarımıza ve hepinize taciz, tecavüz, kan, kin ve cinsel istismardan uzak bir yaşam ile barış, huzur, sağlık ve mutluluklar dilerim.

Selam, sevgi ve saygılarımla!...

YAZIYI PAYLAŞ!

YAZARIN SON 5 YAZISI
01Ağs

AĞRIYI ÇEKEN BİLİR...

17Eyl

Bu da Benim Han'ım...

03Mar

BEN ANAMA DA VERİRİM

01Şub
04Oca

SEVGİ PAYLAŞTIKÇA GÜZEL