İstanbul Hakikâti! - HAMZA ATLI

İstanbul Hakikâti!


İstanbul seçimleriyle ilgili düşüncem;

Kimsenin adalet derdi yok mu? Bir kesim chp olmasın, diğer kesim akp olmasın diye yırtınıyor...

Peki adalet?

Sanırım cevaplar şunu diyor: İşime gelmiyorsa o da olmasın..!

Düştüğümüz hale bak. Ben her zaman söylüyorum, hakikatin adamı olun! Doğru neyse onun yanında durun! Siyasilerin canı cehenneme...

Şunu iyi okuyun!

Kendi koyduğu yasaları kendi yararına değil kulları yararına koyan, mutlak ve sınırsız gücün sahibi olan Allah, aciz kulları arasında orantısız güç kullanarak gücün sözünü geçerli kılmayı dayatmıyordu!

Ya bugün ki yönetim?

Orantısız güç kullanan da, demokrasi adını kullanarak gücü olmayana zulüm uygulayan da sadece insan.

Gerçek demokrasiyi öğrenmek isteyen insan ise asıl bakması gereken yere bakmak yerine başka her yerde demokrasi dedikleri ve yeni keşfettiklerini zannettikleri yasaları arıyor!

Tekrar ediyorum!

Huzur İslam'da ve Adalette!

Şimdi esas meseleye tekrar döneyim, mürekkebi dağıttım. Affınıza sığınıyorum.

Biliyorum, beni kınayanlar ve yine bana kızanlar olacak. Hatta geri kafalı, yaftacı ve damgacı birkaç zihniyet fetöcü bile diyecek. Ama benim tek siyasi görüşüm adalet, hak ve hakikattir! Bunu er veya geç herkes öğrenecek!

Şimdi buraya bir dostun İstanbul seçimlerinin yenilenmesi ile ilgili görüşünü yazıyorum;

-Ne dedem, ne babam ve ne de ben, ömrümüzde hiçbir zaman CHP’ye oy vermiş veya vermeyi düşünmüş değiliz.

Dağda keçisini kurt kapsa, yağmurdan damı damlasa, her musibeti İsmet’ten (İsmet İnönü'yü kastediyor) bilen bir dedenin torunuyum.

Ama bütün bunlara rağmen, şayet oyum İstanbul’da olsaydı önümüzdeki seçimde CHP’ye oy vermemeyi hem insanlığım hem de Müslümanlığım için büyük bir eksiklik sayardım.

Adaletten değil, aidiyetimden taraf olduğumu düşünürdüm. Kendimi, “Sakın zulme yaklaşmayın; zülüm ateştir, size de dokunur” ayetini inkar etmiş sayardım.

Allahtan korkar, kuldan utanırdım...

Çünkü rahmetli dedemin söverek ömrünü tükettiği CHP’nin bütün yaptıklarını, bugün fazlasıyla yaşıyoruz.

Tek adamlığı, hukukun siyasallaşmasını, 367’leri, yargısız infazları, önce infaz edip sonra yargılamaları...

Hasılı kelam, geçmiş CHP dönemiyle ilgili aklımıza her ne geliyorsa, her şeyi şimdi fazlasıyla yaşamaktayız.

Kısacası, geldiğimiz noktada hak ile batılın; “mücrimlerin yolu ile muhsinlerin yolunun apaçık ayrılmış olduğunu” düşünüyorum. Artık bundan böyle herkes seçtiği yolu bilerek seçecektir; her şey apaçık ortadadır; kimsenin “ben bilmiyordum” mazeretine sığınma imkanı kalmamıştır.

Buraya kadar dostun ifadelerini yazdım.

Takdir, insaf ve vicdan muhasebenizindir!

İstanbul bir musluk ve kuruması istenmiyor! Milyonları cebe indirmek varken altın yumurtlayan tavuk başkasına verilemiyor!

Ben zaten memleketimde adalete ve demokrasiye asla inanmış biri değilim. Benim oyum da Hakk'adır...

Tarafım hakikâttir!

Allah adildir ve adil olanı sever!

YAZIYI PAYLAŞ!

YAZARIN SON 5 YAZISI
23Nis

Hortum Belediyeciliği!

19Nis

Hoşgeldin Sami Başkan!

15Nis

Bu Dünya Bu Kadar İşte!

09Nis

BİZİ ANCAK İSLAM PAKLAR!

29Mar

SOYLU BİR ÖFKE!