Gönlümün Birincisi... - İSMAİL HAKKI DALAK

Gönlümün Birincisi...


Allaha sonsuz şükürler olsun. İnsanların gönlünde olabilmek, insanların aklına doğruluk dürüstlük denince gelebilmek, onur duyulacak bir harekettir. Bizleri gönüllerinin en kıymetli köşesine koyan, bizlere destek vermeseler de gönüllerinde gezdirenlere teşekkür ederiz. Siz kimsiniz diyecek olursanız, biz Türk Bayrağı ve Türkiye Kamu Sen adı altında mücadele eden insanlarız.

Bu ülkede yüzde 1-2 oyu zor alan Rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu’nu sevenlerin sayısının oy verenlerin kat be kat üstünde olduğunu çok iyi biliriz. Hayatını dosdoğru yürüyen, kimseye yanlış yapmayan, hiç kimseyi ötekileştirmeyen bir insandı. Herkes onu çok severdi. Taraflı tarafsız herkesin gönlünün birincisiydi.

Şimdi bizlerde gönüllerde birinciyiz. Ama bu birincilik mücadele için yetmiyor. Değerli arkadaşlar bildiğiniz üzere 2019 toplu sözleşme yılı ve mayıs ayı üye sayısına göre masaya oturacak sendika belirlenecek. Kendin için, en kıymetlin çocukların için, geleceğin için, gel işi ehline (Türkiye Kamu-Sen’e) ver. Gelecek için sessiz kalma, haksızlık karşısında susma.

Sizler elbette bizlerden iyi biliyorsunuz, Türkiye Kamu Sen’den başka sendikacılık yapanın olmadığını. Biz Vatanımızı, Bayrağımızı elbette çok severiz. Ama altta kalanda ezilmesin. Zengin daha da zenginleşirken fakir daha da kaybetmesin. Gelin hep birlikte haksızlığa dur diyelim.

Yetkili sendika artık masada kendinden başkasını istemiyormuş. Neden? Memuru 0,5 puana satarken şahit istemiyor. Sahi yetkili sendika yetki aldıktan sonra neler yaptı? …? Biz bilmiyoruz. Siz değerli üye arkadaşlar varsa bildiğiniz bizlere de söyleyin. Siyaset peşinde koşmak, referandumda yön belirlemek sendikaların işi değildir. Üç beş yandaşa makam vermekte sendikanın işi değildir. Hangi sendika olursa olsun haksızlıkla birilerine makam veriyorsa onların yedikleri içtikleri de zehir zıkkım olsun. Şahsen ben hakkımı helal etmiyorum, tıpkı sizlerin de etmediği gibi. Adam sınavdan ne alırsa alsın, torpille mülakatta elenecek veya taltif edilerek makam sahibi olacak. Adama sormazlar mı, bu makam sana babandan mı kaldı? diye…

Biz Müslümanlar her şeyimizi Kurandan ve Peygamber Efendimizin (SAV) hadislerine göre değerlendiririz. Bu konularda da ne dediğine bir kıssa ile bakalım;

Bir toplantıda Peygamber Efendimiz (SAV) sahabilere bir şeyler anlatırken, bir bedevi geldi ve “Kıyamet ne zaman kopacak?” diye sordu. Peygamberimiz (SAV) sözünü kesmeyip konuşmasına devam etti. (O kadar ki) oradakilerden kimisi (kendi içinden) “Bedeviyi işitti ama sorusundan hoşlanmadı”; kimisi de “Galiba işitmedi”diye durumu yorumladı. Derken Peygamberimiz (SAV), sözünü bitirince “O, kıyameti soran nerede?” buyurdu. Bedevi; “Benim, buradayım ya Allahın Resulu! (SAV)” dedi. Bunun üzerine Hz. Peygamber; “Emanet zayi edildi mi kıyameti bekle!” buyurdu. Bedevi; “Emanet nasıl zayi olur?” dedi. Peygamberimiz (SAV)  de; “İş, ehil olmayana verildi mi kıyameti bekle!” buyurdu.

Bizler büyük kıyameti bilemeyiz. Ama her gün nicelerimiz için kıyamet kopmakta ve aramızdan ayrılmaktalar, belki de ayrılık sırası bizde. Geçici olan dünya için hiç kimseye ve güce yandaş yoldaş olmaya gerek yok. Şahsen ben kim olursa olsun doğruyu söylüyorsa, “Bu kişi doğruyu söylüyor” derim. Haydi, hep birlikte doğrunun yanında olalım. Efendimizin (SAV) dediği gibi, işi ehline verelim.

Gönlünde Allah sevgisi, Peygamber Sevgisi, Bayrak sevgisi, Bağımsız Türkiye sevdası olan Yüce Türk Milletine Selam, Saygı ve En Kalbi Dualarımla…

NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE…

YAZIYI PAYLAŞ!

YAZARIN SON 5 YAZISI
25Mar

Muhsin Başkan…

29Şub

Ramazan...

26Oca

DEVLET Dersi...

06Kas

Adam Gibi Adam Celal Adan…

26Ekm

Ortadoğu’da Soykırım…