Organizasyon Kavramı - DOÇ. DR. AYDIN USTA

Organizasyon Kavramı


Organizasyon Teorileri Ve Yönetim Uygulamaları Açısından Önemi, Genişletilmiş Özet, Organizasyon Kavramı.

Bilimsel bir alanın incelenmesi öncelikle o alanda geliştirilmiş teorileri adlandırmayı ve yaklaşımlar çerçevesinde sınıflandırmayı gerektirmektedir. Bu anlayıştan hareketle çalışmada, “organizasyon teorileri”, teorisyen ve yaklaşımlarına bağlı kalınarak adlandırılmakta ve sınıflandırılmaktadır.

Bilindiği üzere teoriler; nesneler veya olaylar arasındaki ilişkileri açıklayan, doğrulukları kanıtlanmış bilgi kümeleridir. Bu anlamda teoriler birçok kavram ve önermeyi içerir ve onlara bir çerçeve oluşturur. Bunların dışında teoriler, herhangi bir konuyu biçimlendiren temel ilke ve kuralların bütünüdür. Araştırmacılar teoriler yardımı ile olayları kolaylıkla açıklayabilirler.

Organizasyon teorilerinin ortaya çıkışı ve gelişimi bir asırdır devam etmektedir ve bu konudaki çalışmalar günümüzde de hala sürdürülmektedir. Geçen bu süre zarfında sekiz yaklaşım çerçevesinde yüzlerce teori ortaya konulmuştur. Bu yaklaşım ve teoriler aynı zamanda kronolojik gelişmeyi de ifade etmektedir. Kuşkusuz bu yaklaşımlar arasında kesin bir sınır çizmek mümkün değildir. Günümüzde de önemlerini koruyan bu organizasyon yaklaşım ve teorileri birbirlerinin tamamlayıcısı konumundadırlar.

İnsanlar organizasyonları, amaçlarını en etkili bir biçimde gerçekleştirebilmek için oluşturur ve bu uğurda yaşamlarının belirli bir kısmını organizasyonlar içerisinde geçirirler. Organizasyonlar birçok ihtiyaçları karşılamak, bazı amaçlara ulaşmak için bireyler tarafından oluşturulmuş ve ayrıca koordine edilmiş eylemleri içeren sosyo-teknik sistemlerdir. Bir başka anlatımla organizasyonların içerisinde insanlar, finansal kaynaklar, makine ve diğer teçhizat gibi teknik unsurlar yer alır. Bu bağlamda organizasyon, önceden belirlenen bir amacı gerçekleştirmek için tanımlanmış bir yapı ve işleyiş (kişiler, roller, statüler, araçlar) anlamındadır.

Organizasyon (organisation) sözcüğü bilimsel çalışmalarda genellikle üç anlamda kullanılmaktadır (Mbida, 2010: 10):

• Anlam 1 (Fonksiyonel yaklaşım): Organizasyon sisteme özgü yöntemi, süreçleri ve özellikle işbölümü ve eşgüdümü içeren organize aktiviteler bütünüdür.

• Anlam 2 (Kültürel yaklaşım): Organizasyon, organize eylemler sistemine uyumlu, özellikle kültür ve kurumsallaşma konusunda üyelerine yol gösteren referans bir çerçevedir.

• Anlam 3 (Organik yaklaşım): Organizasyon, organize bir sistem olarak sosyo-teknik bir kurumdur.

Her organizasyon bir sosyal sistem niteliği taşır. Organizasyonlarda çalışmak ya da onları yönetmek isteyen herkes, organizasyonların işleyişi hakkında bilgi sahibi olmak durumundadır. Organizasyonlar, teknoloji ve insanları, başka bir deyişle bilim ve insanlığı birleştirir. Teknoloji, başlı başına karmaşık bir konudur; teknoloji ve insanın bir araya gelmesi ile anlaşılması olanaksız, son derece karmaşık bir sosyal sistem ortaya çıkar. İnsanlar belirli bir amaca ulaşmak için bir tür biçimsel yapı içerisinde bir araya geldiklerinde organizasyon yaratılmış olur. Organizasyon bu kişilerin amaçlarına ulaşmalarını sağlar. İnsanlar organizasyonlara hizmet etmek için değil; organizasyonlar insanlara hizmet etmek için kurulur (Davis, 1984: 5).

Tüm bu fikirleri içeren bir organizasyon tanımı ise şöyle yapılabilir: Organizasyon, iş ve işlev bölümü yapılarak, bir otorite ve sorumluluk hiyerarşisi içinde, ortak ve açık bir amacın (maksat) gerçekleştirilmesi için bir grup insanın faaliyetlerinin ussal eşgüdümüdür. Bu tanımda önemli nokta, insanların değil de faaliyetlerin koordine edilmesidir (Schein, 1978: 10).

Organizasyonlar tek bir nedenle ortaya çıkarlar: Bireysel olarak başarılamayan şeyleri gerçekleştirmek için. Bu nedenle, kâr etmek, eğitim ve öğretim hizmetlerini sağlamak, dinsel gerekleri yerine getirmek, sağlık hizmetlerini sağlamak, Ay’a insan yollamak, seçimlerde bir adayın seçilmesini sağlamak ya da yeni bir projeyi gerçekleştirmek istenildiğinde organizasyonlara başvurulur (Can, 2001: 1).

Organizasyonlar organik sistemlerdir. Biyolojik ya da biyolojik olmayan sistemler kendi başlarına bir değer ifade etmeyen parçalardan bir bütünü oluşturdukları sürece organik olarak değerlendirilmişlerdir. Bu benzetmenin etimolojik kökenlerini açıklamak, organizasyonların doğasını anlamak açısından önemlidir. 15.yy. itibariyle organ kelimesi, vücudun bölümlerini ifade etmek için kullanılmıştır. Organ kelimesine atfedilen bu fiziksel özellik, organize etmek ve organizasyon kelimesinin modern kullanımının etimolojik temelini oluşturmuştur (Keskin ve diğ., 2016: 12).

Organizasyonların gerek karmaşık iç dinamiklerinin incelenmesi ve gerekse organizasyon ve çevresi arasındaki ilişkilerin irdelenmesi sonucunda, organizasyonların kapalı ya da açık sistemler olarak ele alınması yaklaşımı benimsenmiştir. Bu yeni yaklaşım çerçevesinde geliştirilen yeni organizasyon anlayışının dayandığı önemli noktalar şöyle sıralanabilir (Schein’denakt: Sağlam, 1979: 59):

• Organizasyonlar birer açık sistemdir. Bu sistemler çevresi ile sürekli karşılıklı ilişki içindedir. Çevreden hammadde, insan, enerji ve bilgileri girdi olarak alır ve bunları çıktı halinde (mal veya hizmet) çevreye verir.

• Organizasyonlar çok yönlü amaç ve işlevleri olan sistemlerdir. Amaç ve işlevler çok yönlü olunca, organizasyon ve çevresi arasındaki ilişkilerde çok yönlüdür. Devamı Haftaya.

YAZIYI PAYLAŞ!

YAZARIN SON 5 YAZISI
15Ekm

Organizasyon Kavramı

24Eyl

Organizasyon Kavramı

01Eyl

Organizasyon Kavramı

16Ağs

Organizasyon Kavramı

31Mar

Etik, Ahlak ve Değerler