Sadet Partisi, Pütürge'de Baskılarla, Şantajlarla, Tehditler

Çok Kıymetli İl Başkanımız, Değerli Teşkilat Mensuplarımız, Çok Değerli Malatya'lılar

PAYLAŞ
Malatya Birlik Gazetesi - MALATYA BİRLİK GAZETESİ

Malum olduğu üzere 31 Mart 2019 günü bir Mahalli İdareler Seçimini Türkiye sathında yaşadık. Gerçekleştirilen bu 31 Mart seçimlerinin başta Malatya’mıza ve ülkemize hayırlar getirmesini, insanımızın memleketimizin huzuruna, barışına katkı sağlamasını temenni ediyoruz.

Tabi 31 Mart seçimlerinin sonucunu demokrasinin, millet iradesinin tecelli ettiği şölenler olarak gördüğümüz seçimler, ama ne yazık ki 31 Mart günü Pütürge’de yaşanan elim hadise sebebiyle bu şölen adeta yasa dönüşmüştür. Aslında Türkiye siyaset tarihinin hiç görmediği kirli bir siyaset senaryosu 24 Haziran Seçimlerinde sergilenmiş ve bunun bir yansıması olarak, bunun bir sonucu olarak da Pütürge’de karşımıza çıkmıştır. Tabi Pütürge’de yaşanan hadisenin her ne kadar faili Ak Parti İlçe Belediye Başkan Adayı ve ailesi ise de, en az onlar kadar bu katliamın faili siyasi iktidarın nefret dili, ayrıştırıcı, bölücü ve şeytanlaştırıcı üslubudur ve bu meselenin asıl faili budur. 

Çünkü 24 Haziran seçimleri Türkiye siyaset tarihinin gördüğü en kirli siyaset arenasının üzerinde gerçekleşen bir seçimdir.  Siyasi iktidarın kendilerine oy verenleri vatansever ve millet sevdalısı, kendisine oy vermeyen herkesi terörize ve kriminalize ederek, hain ve terörist yaftasını vurmasının acı bir sonucu Pütürge’de yaşanmıştır.  Ancak Pütürge’de yaşanan bu hadisede sadece 31 Mart günü cereyan eden bir hadise değildir. Orada Ak Parti’nin Belediye Başkan Adayı ve akrabaları 45 günlük seçim çalışmaları boyunca kendilerine oy vermeyen herkesi tehdit etmiştir.  Sistematik bir çalışmayla, programlı bir çalışmayla Saadet Partisine oy veren aileler tek tek tespit edilmiş, kimileri şantajla, kimileri tehditle, kimileri de farklı uygulamalarla iradeleri ellerinden alınmıştır. Yine özellikle Pütürge’de bu hadisenin meydana gelmesinin asıl sebeplerinden birisi de Malatya’nın ablası diye ortada gezen hanımefendinin son bir hafta Pütürge’de ortamı geren, kaotik bir ortam oluşturan, her ne pahasına olursa olsun Pütürge’de seçimi alacağız gayreti ve orada Bakanlıkla yaptığı görüşmelerde orada mülki idare amirleri ile yaptığı görüşmelerde orada Ak Parti adayı ile birlikte yürüttüğü sürecin tamamı oradaki bu meselelerin tamamını ateşleyen ve o katliamı ortaya çıkaran ana sebeptir.

 Her ne kadar bu olayda o iki kişiyi Saadet Partisi’nin sandık görevlisi olan o iki kişinin öldürülmesine sebep olan Sülük ailesi bundan ne kadar sebepse, ne kadar bu olayın faili ise Malatya’nın hanımefendisi, Malatya’nın ablası diye ortada gezenlerin her ne pahasına olursa olsun seçimi kazanmalıyız diyenler de bu olayın en az o kadar failidir.

Bizim bu mesele ile ilgili ya da bu süreçle ilgili elbette ki arkada kalan yetimler var, öldürülen iki insan var.  Hiçbir seçim sonucu, hiçbir seçim zaferi, hiçbir seçim neticesi öldürülen bir insandan elbette ki daha önemli değildir. Bir insanın hayatından, dört beş tane çocuğun yetim bırakılmasından elbette ki daha önemli değildir. Biz seçim çalışmaları boyunca ülke genelinde ve başta Pütürge olmak üzere bir kişinin dahi saçının teline zarar gelmemesi, bir kişinin dahi tırnağına zarar gelmemesi, hangi partiye oy verirse versin kimseye zarar gelmemesi için canhıraş bir şekilde gayret etmiş ve bunun neticesi olarak da bugün ülkenin kazanması ve memleketimizin kazanması için çalışmalarımızı yerine getiren Saadet Partisi olarak Pütürge’de yaşanan bu hadisede kaygımız ve endişemiz bu olayların büyümesidir. Biz elbette ki millet iradesinden yanayız. Elbette ki milletin hür iradesi ve kanaatini ortaya koyması seçimlerde iradesini ortaya koymasından yanayız. Ancak Pütürge’de ki bu seçim sonuçlarını ne yazık ki meşru değildir.

Pütürge’de baskılarla, şantajlarla, tehditlerle, hele de kendisine oy vermedikleri için seçim güvenliğini sağlama gayretinde oldukları için, seçimlerde hukuksuzluğa, usulsüzlüklere geçit vermedikleri için iki Saadet Partilinin öldürülmesi Pütürge’de ki sonuçlara, seçimin meşruiyetine gölge düşürmüştür.

Bugün Türkiye’de sesiz yığınların sesi olarak yola çıkanların kimsesizlerin kimsesi olarak yola çıkanların Pütürge’deki olaya kör kesilmesi iki yüzlülükten ve samimiyetsizlikten başka bir şey değildir. Her ne kadar taziye mesajları yayınlarlarsa yayınlasınlar, her ne kadar bu meseleyi bir muhtarlık meselesi olarak göstermeye çalışırlarsa çalışsınlar bu mesele bir katliamdır ve bu katliamın üzerini öyle göstermelik taziye mesajları ile ya da bu meseleyi muhtarlık seçimlerine indirgeme gayreti ile bunun üzerini ört bas edemezler. Bu dünyada bunun hesabını mutlaka verecekler ama yetmez Allah indinde de bunların hesabını elbette verecekler.

Pütürge’de yaşanan bu seçimlerin meşru olmadığını defaatle ifade ediyorum. Pütürge’de özellikle bugünden itibaren öyle ümit ediyorum ki ve öyle temenni ediyoruz bir gerginliğin yaşanmaması, bu süreçten sonra en azından kaotik bir sürece vatandaşlarımızın meyletmemesi için bu itidal çağrımızı yine buradan da ifade ediyoruz.

Ama bu gerginliğin ortadan kalkması vatandaşlarımızın iradeleri üzerine ipotek alınmaması ve her kim olursa olsun belediye başkanının meşru gücünü hukuktan alan gücünü zorbadan gücünü dayatmadan, gücünü iktidardan alan değil, gücünü Hukuktan, meşruiyetten alan bir belediye başkanı olması için Pütürge’de özellikle bu seçimlerin yenilenmesini, milletimizin bir şekilde güvenliğinin sağlandığı bir biçimde sandıklara gidip oyunu kullanmasını ve bunun neticesinde de hangi parti sandıktan kazançlı olarak çıkacaksa da buna da herkesin boyun eğmesi gerektiğini de belirtmek istiyorum. Başta iktidar olmak üzere seçim kazanmayı bir insan hayatından daha değerli gören bir anlayışın bu ülkeye katacağı hiçbir şey yoktur.

HABERİ PAYLAŞ:
BUNLARA DA BAKIN